Ünlü oyuncu Gülsen Tuncer, cumhuriyetin 100’üncü yılında Türk kadınına verilen seçme ve seçilme hakkı hakkında konuştu…
Gülsen Tuncer, cumhuriyetin 100. yılı etkinlikleri kapsamında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin söyleşisine katıldı. “Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması” isimli söyleşide ünlü oyuncu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınına tanıdığı özgür düşünceden bahsetti.
ATATÜRK’ÜN SAHİP OLDUĞU ÖZEL KİŞİLİK…
Ünlü oyuncu Tuncer, söyleşiye Mustafa Kemal Atatürk’ün sahip olduğu özel kişilikten bahsederek başladı:
“Çok özel bir kimlik olduğunu çoğu zaman düşünmüyoruz. Belki de dünya tarihinde bu kadar özel olan 10 kişi vardır. Çok kısa bir ömrü var, 60’ında bile değil. Hayatının çoğu savaşmakla geçiyor. Ve hasta bir adam; böbrekleri hasta, sıtma hastalığı var, karaciğeri hasta, gözlerinde problem var. Ona rağmen bu adamın bilmediği yok… Peki, nasıl ve ne zaman, niçin bu bilgiler geldi?”
Atatürk’ün özel kişiliğinde yüksek zekası kadar sezgilerini de vurgulayan Tuncer şu şekilde açıkladı:
“Belki yaşadığımız dünya, belki bize verilen birtakım bilgiler sezgilerimizi kapatmış durumada; bu herkeste olan bir şey. Akıl; iyi de kullanılabilir, kötüye de. Bazı, mükemmel denilebilecek insanlarda sezgi olayının çok yüksek olarak çalıştığı görülür. Sezgi, bu insana yol gösterir ve kendi kendini yetiştirmiş.”
NİÇİN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK?
Gülsen Tuncer, Mustafa Kemal Atatürk’ün önemini şu sözleriyle vurguladı:
“Çok özel bir kimlik. Dünyaya ve bizim toplumuza inmiş bir mucize. Bugün için bir mucize… Ve mutlaka bunun da bir anlamı var.”
CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YILINDA KADIN SORUNSALI
Son dönemde yaşanan problemleri vurgulayan Tuncer var olan bir çzöüm yoluna değindi…
“Hepimiz bir enerji biçimiyiz. Enerjide negatif ve pozitif olmak üzere iki unsur vardır. İnsanlar hem bedensel hem de ruhsal olarak negatif ve pozitif unsurlardan oluşur. O biçim, iyilik-kötülük, özveri-bencillik, alçakgönüllülük-kibir, kindarlık-bağışlama, nefret- sevgi, vicdanlılık-acımasızlık, şiddet-narışçılık ve birçok duygu benliğimizde saklıdır… Her şey hepimizde karşıtlığı ile vardır. Peki bir toplumda bireylerin olumsuz yanları nasıl azaltılır, bir toplumda bireylerin olumsuz yanları nasıl yüceltilir? Buna bakılması gerekir.
Barışçıl, ekonomik düzeyi sorunsuz; eşitlikçi anlayışta yaşatılır ve adaletli yöntemlerle yönetilirse ve doğru eğitim, bilim ile, sanat ile tanıştırılırsa bu sağlanabilir.”
YANLIŞ BİLGİ SORUNSALI
Tuncer, günümüzde hayatımıza dahil olan teknolojinin yanlış şekilde hayatlarımıza girerek, bilginin yanlış şekilde yayılmasına neden olduğunun altını çizdi.
“Günümüzde, telefonlarımızda yalan yanlış, deforme edilmiş pek çok bilgi var. Biz bunların doğrularını bilmiyoruz. Oysa bir kitapta yazarını bilirsin yahut karşıt kitabı alır okursun.”